C

Camille Claudel

Camille Claudel Biyografisi

8 Aralık 1864 yılında doğan Fransız heykeltraş ve grafik sanatçısı. Auguste Rodin ile yaşadığı fırtınalı beraberliğin arkasında ölünceye değin fikir hastanesinde kapalı kaldı.

Fransa‘nın Aisne bölgesinde doğdu. Hali vakti yerinde bir ailenin birincil çocuğuydu. Babası Louis Prosper, bankacı, annesi Louise Athanaïse Cécile Cerveaux ise epeyce varlıklı katolik bir aileden geliyordu. Camille küçükken aile, Villeneuve-sur-Fere’ye taşındı. Minik erkek kardeşi Paul Claudel 1866 yılında burada doğdu. Küçüklüğünden beri taş ve çamurla oynama merakı, geleceğin yetenekli heykeltraşının kaderini de belirledi. Annesi hiç bir süre kızının sanat aşkını onaylamasa da babası maddi manevi her zaman Camille’nin en büyük destekçisi oldu ve heykel eğitimi alması için 1881 yılında Paris‘e taşındılar ve Academie Colarossi’de heykeltraş Alfred Boucher’den ders almaya başladı. O tarihte kadınların, büyük sanat akademilerinde eğitim alması yasaktı, kız öğrenciler büyük sanatçıların özel atölyelerinde ders alıyordu. Rodin’le de tanışması böyle oldu. Bir grup genç bayan sanatçıyla birlikte Rodin’in atölyesindeki heykel derslerine katılmaya başladı (1883). Camille’nin üstün yeteneği ve güzel kişiliği onu öteki öğrencilerden ayırdı ve Rodin’in gözdesi ve ilham kaynağı bu genç bayan bir zaman daha sonra sevgilisi ve en büyük rakibi olacaktı.

Camille’yle ilişkisi başladığında Rodin, Rose Beuret’le yirmi takvim evliydi. Evliliği böylece iyi gitmiyordu. Camille’yle olan yakınlaşması ikisi içinde bir dönüm noktası oldu. Birlikte bir çok işe imza attılar. Rodin bu tarihlerde büyük eseri ”Cehennemin Kapıları”nı yaptı. Camille’in etkileri açık açık gözlenen eserin büyük çoğunluğunun Camille’ye ait olduğu rivayet edilir. ”Cehennemin Kapıları” ilk değildir bağlı, Rodin sanatçının bir fazla eserini sahiplenmiştir. Bu zaman zarfında yeteneği Rodin’den fazla daha üstün olmasına rağmen daima onun gölgesi aşağıda kalmış olan Camille, diğer taraftan gayrimeşru birlikteliğinden hamile kaldı. Lakin geçirdiği bir kaza sonucu bebeğini kaybetti ve bu büyük depresyonlarının da başlangıcı oldu. Böyle bir hayat tarzının güzel karşılanmadığı o tarihlerde annesi Camille’yi reddetti ve Camille evden terketmek zorunda kaldı. Zaten annesiyle arasında küçüklüğünden beri, Camille’nin sanat aşkı yüzünden çatışmalar vardı. Böylece Rodin’le birlikte yaşamaya başlayan Camille, 1898 yılına değin Rodin’le fırtınalı aşk ve sanat yaşamına devam etti. Bu aşk tutkulu olduğu kadar da yıpratıcı oldu Camille için.

İLGİLİ BİYOGRAFİ :   Cenk Durmazel

Rodin’in kadınlara karşı olan vahşi tavrı ve Camille’yi kendine en büyük rakip olarak görmesi, şiddetli kavgalara sebep oluyordu. En sonunda bir yol ayrımına gelen Camille, yoluna tek başına devam etme kararı aldı ve Rodin’i terk etti. Fakat bu ayrılık Camille için oldukça acılı bir dönemin de başlangıcı oldu. Bu dönemde en büyük eserlerini verdi ( ”Vals”, “Clotho”, “Olgunluk Çağı”, “Kayıp Tanrı”, “Geveze kadınlar”, “Sakuntala”). 1903‘ün başında Salon d’Automne’da eserleri sergilendi. Ünlü sanat eleştirmeni Octave Mirbeau‘nun da dediği gibi ‘kadın bir dahiydi’. EserleRodin’in etkisi görülmektedir. Ancak Rodin’le ayrıldıktan daha sonra sanatı, daha özgür kalmış herzamanki heykelden uzaklaşarak Art Nouveau‘ya yaklaşmıştır. ”Olgunluk Çağı” isimli eserinde Rodin’le olan ayrılığınının bütün acılarını yansıtmış olan artist ayrıca heykelde oniks materyalini birincil kullanan isimdir.

Dehası, heykellerinde duyguyu oldukça başarılı yansıtmasında kendini ele verir. Heykele ruh veren usta olarak bilinen Camille için tüm kıskançlığına karşın Rodin şöyle der;”Ona altını nerede bulacağını söyledim. Lakin bulduğu altın kendi içindeydi”.

Camille 1898’den sonraki döneminde, ayrıca bir kadın sanatçı olarak yaşadığı yüzyılı, ayrıca de özel hayatındaki sorunları göz önüne alındığında, o kadar çok bakımdan yalnız kaldı. En büyük destekçisi babasını kaybetti , ona büyük bir hayranlık besleyen erkek kardeşi de diplomat olduğu için Çin‘e yerleşti. Üstüne üstelik karşılamakta zorlandığı maddesel sorunlar eklenince Camille’in ruh sağlığı giderek bozulmaya başladı. 1906‘da bir gece geçirdiği sinir krizi sonucu bir fazla eserini parçaladı. Bir vakit sonra ciddi paranoya belirtileri gösterdiği ve fikir sağlığını kaybettiği gerekçesiyle ailesi göre, Rodin’in de desteğiyle bir hastaneye kapatıldı. Bir rivayete göre eserlerini ve fikirlerini çalmakla suçladığı Rodin, onu daha büyük bir yetenek olduğunu bildiği için ve kendisini geçmesini durdurmak için hastaneye kapatmıştı. Hastanede heykel yapmasına bile izin vermiyorlardı. Oysaki o, ölene değin heykelini yapmak istediğini söylemişti bir keresinde. Kardeşi Paul’a yazdığı mektupta hastanede oluşuyla ilgili şunları yazdı;

İLGİLİ BİYOGRAFİ :   Camille Guerin

tirnak-sol.gifspacer.giftirnak-sag.gif”fikir hastanesi! Evim diyebileceğim bir yere sahip olma hakkım bile değil! Onların keyfine kalmış işim! Bu, kadının sömürülmesi, sanatçının ölesiye ezilmesi… Bilerek kaçırdılar beni, onlara tıkıldığım yerde fikir vereyim diye, yaratıcılıklarının ne değin sınırlı olduğunu biliyorlar çünkü. Kurtların kemirdiği birlahana gibiyim derhal, yeni filizlenen her yaprağımı büyük bir oburlukla mideye indiriyorlar…

Bilmiyorum, kaç yıl oldu buraya kapatılalı, ama tüm hayatım her tarafında ürettiğim eserlere sahip çıktıktan sonra şu anda de kendilerinin hak ettikleri hapishane hayatını bana yaşatıyorlar…

Tüm bunlar Rodin şeytanının başının altından çıkıyor, kafasında bir tek fikir vardı zaten kendisi öldükten daha sonra benim sanatkâr olarak atılım yapıp onu aşmam, bunu alıkoymak için de yaşarken olduğu gibi ölümünden sonradan da ben hep mutsuz kalmalıydım… Her bakımdan başarıya ulaştı işte!

Bu esaretten fazla sıkılıyorum…eve hiç dönemeyecek miyim, paul?”

1920 yılında doktoru, ailesine kızlarını eve kabul etmeleri için bir mektup yazdı fakat annesi ve kız kardeşi kendisine sırt çevirmişlerdi ve bu yüzden doktorun mektubuna cevap vermediler. Kardeşi Paul onu her beş senede bir hastanede ziyaret etti. Camille Claudel 19 Ekim 1943‘te 30 yılını akıl hastanesinde geçirdikten sonradan tek başına öldü. koskocoman bir kabiliyet bahşedilmiş bu bayan, toplum ve ailesi bakımından benzer derecede uğurlu olamadı. Kendisinin de dediği gibi kurtların kemirdiği bu büyük yetenek en olgun meyvalarını veremeden yokoldu.

tirnak-sol.gifspacer.giftirnak-sag.gif“Bu dek yalnız kalmak için ne yaptım?”

Camille Claudel’in hayatı ve Rodin’le olan ilişkileri 1988 yılında beyaz perdeye aktarıldı. Gerard Depardieu ve Isabelle Adjani‘nin başrollerini paylaştığı film, iki Akademi Ödülü kazandı.

Arananlar:
https://www biyografirehberi com/etiket/camille-claudel-1988-altyazili-izle/

Etiketler
Daha Fazla Göster

Bir cevap yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
Kapalı