E

Ebüzziya Tevfik

Ebüzziya Tevfik Biyografisi

Türkiye’de “matbaacılığı sanat hâline getiren kişi” olarak kabul edilir.

Ebüzziya Tevfik, 17 Şubat 1849 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Babası, Maliye Sergi Kalemi memurlarından Konya Koçhisarlı Hasan Kamil Efendi’dir. Asıl adı Mehmet Tevfik’tir. “Ziyâ’nın babası” anlamına gelen Ebüzziyâ unvanını sürgünde bulunduğu târihte kendi adını kullanamadığı için almıştır. Ebüzziya Tevfik, Cevriye Kalfa Sıbyan Mektebi’nden mezun oldu. Babasını küçük yaşta yitirince öğrenimini bırakarak Maliye Sergi Kalemi’nde çalışmaya başladı. Özel dersler alarak kendisini yetiştirdi. 1864’te Ruzname-i Ceride-i Havadis gazetesinde yazmaya başladı.

Ebüzziya Tevfik, genç yaşta Namık Kemal ve İbrahim Şinasi ile tanıştı. Onların tesirinde kalarak edebiyat hayatına atıldı. Namık Kemal’in teşviki ile Tanım-i Efkar Gazetesi’nde yazılar yayımladı. Arapça, Farsça ve Fransızca’yı öğrendi. Matbaa alanında Avrupa’daki yenilikleri peşine düşüp takip etti.

Terakki, Diyojen (dergi), Hayal, Çıngıraklı Tatar, Hakayikü’l-Vekâyi gibi gazete ve dergilerde de yazılar yayınlandı. Memuriyet hayatına Maarif Dairesi’nde ve Adliye Dairesi’nde devam etti. Terakkî Gazetesi’ndeki yazılarıyla basın hayatına atıldı. sonradan Mısırlı Fâzıl Mustafa Paşa‘nın yardımıyla kendi matbaasını kurdu. Tanım-i Efkâr gazete İbrahim Şinasi’nin 1871 yılında ölümü üstüne mirasçılarından Fâzıl Mustafa Paşa satın almış; aralarında Tevfik Bey’in de olduğu dört meşrutiyetçi gence vermişti. Öteki üçünün hisselerini Tevfik Bey’e devretmesi üstüne matbaaya iyice sahip oldu. Dönemin yayınlama hayatında önemli rol oynadı. Hadika ve İbret gazetelerinin başyazarlığını yaptı. Ayrıca Siraç (Kandil) gazetesini çıkardı.

Ebüzziya Tevfik, 1872 yılında bir tiyatro eseri yazmaya girişti. “Ecel-i Kaza” adlı piyesi yazarın hem ilk kitabı, keza de ilk ve tek telif oyunu oldu. Eser, Güllü Agop yönetimindeki “Tiyatro-i Osmani Kumpanyası”nda sergilendi, ilgiyle karşılandı.

Ebüzziya Tevfik, 1872 yılında memuriyetten ayrılarak, Namık Kemal’in arkadaşları ile birlikte çıkardığı “İbret” gazetesinde gazetecilik yapmaya başladı. Hükümeti eleştirdiği için kısa vakit sonra İbret Gazetesi kapatılıp, başyazarı Namık Kemal Gelibolu mutasarrıflığı görevi ile İstanbul’dan uzaklaştırılınca Ebüzziya Tevfik, onunla birlikte Gelibolu’ya gitti. Bir zaman daha sonra İstanbul’a geri dönerek “Hadika” isimli bir jurnal gazete kurdu. Gelibolu’dan yazılarını gönderen Namık Kemal’in de yazılarının çıktığı ilk sayısı 9 Kasım 1872’de çıktı.

İLGİLİ BİYOGRAFİ :   Erkan Kolçak Köstendil

Ebüzziya Tevfik, 1873 yılbaşında birincil Türk almanağı olan “Salname-i Hadika” isimli özel bir yıllık çıkardı. Hadika gazetesi 56. sayıda kapatıldı. Ebüzziya Tevfik, Cüzdan isimli dergi çıkardı ancak o da ilk sayısında toplatılıp kapatıldı. Bunun üzerine 15 Mart 1873’te “Sirac” adlı yeni bir jurnal gazete yayınlamaya başladı.

Vatan Yâhut Silistre piyesinin Gedikpaşa Tiyatrosu’nda temsilinden daha sonra meydana çıkan olayların ardından İbret ve Sirac gazeteleri kapatıldı; Namık Kemal Magosa’ya sürgüne gönderilirken, Ebüzziya Tevfik de Ahmet Mithat Efendi ile birlikte Nisan 1873 yılında Rodos’a sürüldü. Sultan Abdülaziz Han’ın tahttan indirilmesine kadar orada kaldı. 10 Haziran 1876 tarihinde V. Murat’ın cülusuyla affedilerek İstanbul’a döndü.

Ahmet Mithat Efendi ile birlikte Rodos’ta kale hapsinde tutulan Ebüzziya Tevfik, sürgün yaşamı esnasında mahpusların eğitimi ile meşgul oldu, onların ürettikleri el işlerinin gelişmesine, gelirlerinin artmasına katkıda bulundu. “Zindanda Muharrir” adlı aylık dergiyi çıkardı. Victor Hugo‘nun Angelo adlı eserinden uyarladığı «Habibe ya da Semahat-i Aşk” adlı kitabını yazdı ve yayımladı. «Nümune-i Edebiyat-ı Osmaniye» adlı kitabını meydana getirdi.

Rodos’tan yazılarını İstanbul’daki yardımcısı Şemsettin Sami’ye göndererek 1875 yılında”Muharrir” adlı bir dergi yayımlamaya başladı. Bu yazılarında dört yaşındaki “Ziya” adlı oğlunun isminden ötürü “Ziya’nın babası” anlamındaki “Ebüzziya” imzasını kullanmaya başladı.

Rodos sürgününden döndüğünde 31 Ağustos 1876 tarihinde sultan olan Abdülhamit II tarafından saraydaki Mütercimin Cemiyeti’ne aza yapılarak Mithat Paşa’nın evindeki tüzük hazırlık çalışmalarına da katıldı.

Meclis-i Mebusan’ın feshedilmesi üzerine 1877 yılında Bosna mektupçuluğuna atanarak İlayet Gazetesi’nin yönetimini üstlendi. Ayrıca Bosna Vilayet-i Salnamesi’nin 1878 tarihli 13. sayısını matbaacılık zorlama ile yeni bir şekilde çıkardı. Bosna’nın Avusturya-Macaristan İmparatorluğu göre işgali üstüne İstanbul’a döndü ve matbaacılık alanında çalışmaya ağırlık verdi.

İLGİLİ BİYOGRAFİ :   Ersan Erdura

Bosna’dan İstanbul’a döndükten daha sonra 1879 yılında “Salname-i Ebuzziya” adlı bir almanak çıkardı. Oysa Abdülhamit II beğenmediği için tüm nüshaları yok ettirildi. 1880 yılında ise Salname-i Kamerî adlı yıllığı çıkardı; aynı yıl Rebî-i Beceri adlı yıllığı da bastırdı ve her sene ahenkli olarak çıkarmaya devam etti. ( Bazı yıllarda Nevsal-i Marifet veya Yıllık-i Ebüzziya adlarıyla çıkarılmıştır).

Namık Kemal, İbrahim Şinasi, Ziya Paşa, Recaizade Mahmut Ekrem, Muallim Naci, Ahmet Rasim gibi birçok yazarın eserini yayınladı. Kütüphâne-i Ebüzziyâ adıyla yıllık çıkardı. O görev için ileri baskı tekniğinde yayınlar çıkardı.

1880 yılında “Mecmua-i Ebüzziya” adı aşağı 15 günde bir meydana çıkan bir dergi yayımlamaya başladı. Mecmuaların basılmadan evvel Maarif Nezareti’ne gösterilip incelenmesi kararı üstüne 53. sayıda kapattı dergiyi 1896 Mart’ında bitmiş yayınlamaya başladı. Mecmua-i Ebüzziya, 22 Mayıs 1880’den 1912’ye değin 159 rakam çıkmıştır. Dergide Namık Kemal’in mektupları da yayımlanmıştır.

1881 yılında Galata semtinde “Basımevi-i Ebüzziya” adlı matbayı kurdu. Matbaada 1881-1886 yılları arasında “Kitaphane-i Meşahir” ve “Kitaphane-i Ebüzziya” dizi başlıkları altında toplam 114 kitap yayımladı. Kitabphane-i Meşahir, meşhur şahısların hayatlarına dair bir kitap serisidir. 60 kitaplık bir çabuk düşünüyordu oysa Johannes Gutenberg, Galileo Galilei, Napolyon Bonapart, Diyojen, Benjamin Franklin, Hasan Sabbah, Georges-Louis Leclerc Buffon, Ezop, Bermekîler’den Yahya Bermeki, Harun Reşid ve İbni Sina‘ya ait kitapları çıkarabildi.

1889 yılında hanımlar için Takvimünnisa adlı bir almanak daha çıkardı. Türk basımcılık tarihi için çok manâlı olan bu almanaklar, Ebüzziya’nın Avrupa seyahatlerinden topladığı malzemeler, yerli ve tanıdık olmayan ünlülerin hayatları hakkında data taşıyan kaynaklardır.

1887 yılında fasiküller halinde yayımlamaya başladığı Lügat-ı Ebüzziya isimli Türkçeden Türkçeye sözlük, 1900 yılında sürgüne gönderilmesi üstüne, 2. ciltte “Öd” maddesinde kalmıştır.

1892 yılında İstanbul Sanat Okulu müdürü oldu. 1894 yılında Şûrayı Devlet Bidayet Mahkemesi üyesi olarak görevlendirildi.

İLGİLİ BİYOGRAFİ :   Eric Bana

1900 yılında yaptığı işler devlet memurluğuna bağdaşmadığı gerekçesiyle Abdülhamit II yönetimi göre Konya’ya sürüldü. Galatasaray Lisesi’nde öğrenci olan oğlu Talha da onunla birlikte sürgüne gönderildi. Konya’da bulunduğu 8 sene içersinde şaheser niteliğinde halılar dokudu, şaheser özelliğinde duvar seccadeleri yaptı. Burada yaptırdığı köşkün bahçesinde çiçek yetiştirdi.

II. Meşrûtiyet‘in îlânıyla 1908 yılında İstanbul’a döndü. Aynı yıl Antalya milletvekili seçildi. Bir taraftan Mecmua-i Ebüzziyâ’yı baştan neşrederken, bir taraftan da yeni Tanımlama-i Efkâr Gazetesi’ni kurdu. Tanım-i Efkâr gazetesi 25 Aralık 1912 de Kâmil Paşa kabinesi tarafından kapatılınca gazeteyi önce “İntihab-ı Efkâr” adıyla, o da kapatılınca “Tefsir-i Efkâr” adıyla çıkardı. Tefsir-i Efkâr ilk sayısında tatil edildi ve matbaası da kapatıldı. 25 Ocak 1913’te Tanım-i Efkar’ı çıkarmasına müsade verilince gazeteyi son kez 27 Ocak 1913’te çıkardı. Ve o gün hayatını kaybetti.

Makale, tiyatro, hâtıra, yaşam öyküsü türlerindeki yazıları yanına antoloji, lügat, gazete, kitap, mecmua da çıkarttı. Edebiyâttan astronomiye, siyâsetten takvimciliğe dek her konuda yazı yazmış bir yazardı.

Yeni Osmanlılar adlı açık fikirli hareketinin aktif bir üyesi olan Ebüzziya Tevfik, aralıksız muhalif bir aydın olarak daha çok siyasi kimliği ile tanındı.

Ebüzziya Tevfik, 27 Ocak 1913 tarihinde İstanbul’da 64 yaşında ölmüştür. Tanım-i Efkar Gazetesinin yayımını oğulları Talha ve Velid Ebüzziya devam ettirdi. Mezarı, Bakırköy Mezarlığı’ndadır.

Eserleri :
Kitapları:
1872 – Ecel-i Kaza (tiyatro)
1873 – Numune-i Edebiyyat-ı Osmaniyye (antoloji)
1873 – Habibe ya da Semahat-i Aşk (Victor Hugo‘nun Angelo adlı eserinden intibak)
Yeni Osmanlılar Tarihi (Tarihi, biyografik)
1887 – Lugat-ı Ebuzziya (sözlük/tek cilt)

Hat Eserleri:
İstanbul Kızıltoprak’taki Zühtüpaşa Camii’nin kûfi hatla yazılan kuşak yazısı Ebüzziya’nın eserleri arasındadır.
İstanbul’da Yıldız Sarayı yolu üzerindeki Yıldız Hamidiye Camii ‘nin kubbesinde Kûfi hatla, mavi renk üzerine altınla yazılan “Mülk Sûresi” Ebüzziya Tevfik’in eseridir.

Etiketler
Daha Fazla Göster

Bir cevap yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
Kapalı