E

Edith Piaf

Edith Piaf Biyografisi

Fransız şarkıcı Edith Piaf yaşadığı zamanın Fransa‘sında en sevilen sanatçılardan biriydi.

Edith Piaf, 19 Aralık 1915 tarihinde Paris, Belleville’de doğmuştur. Doğduğunda ancak adı Edith Giovanna Gassion’dur. Birinci Dünya Savaşı esnasında Fransız askerlerinin Alman tutsak kamplarından kaçmasına takviye ettiği için idam edilen İngiliz hemşire Edith Cavell’in anısına ona Edith adı verildi. ‘Serçe’ anlamına gelen Piaf takma adını ise 20 yıl daha sonra alacaktı.

Annesi sanki İtalyan, benzeri Tiflis asıllı bir göçmeniovanna Maillard, babası Louis-Alphonse Gassion ise sokaklarda misafir etme yapan bir cambazdı.

Daha fazla küçükken 1917 yılında annesi onu bir genelev işleten anneannesine bırakıp istanbul’a gitti. Savaştan dönüp kızını almaya gelen babası ise onu, annesinin işlettiği bir geneleve bırakır. Orada üç sene kalacaktır.

Edith Piaf, ufak yaşta, gözleri mikrop kapmış ve âmâ olma tehlikesiyle karşısında karşıya kalmıştır. 14 yaşındayken babasının yanına sokaklarda şarkı söylemeye başladı.

Sokaklarda şarkı söylerken birincil aşkı P’tit Louis ile tanışır, Edith 16, Louis 17 yaşındadır. Edith babasını bırakıp sevdiğiyle yaşamaya başlar. Oldukça yoksul bir hayat sürerler ve bir kızları olur. Ne eyvah fakat küçük kızı Marcelle iki yaşındayken menenjitten ölür. Bundan daha sonra içkiye başlar ve alkolik olur.

Edith’in hayatı bundan sonradan defalarca sokaklarda, ucuz barlarda geçer. Kendi deyimiyle böylece batmıştır ama yukarı çıkmaya kalkışmaz bile. On sekiz yaşındaydı ve toplumun sadece daha aşağı kesimini biliyoçirkinlik haricen o kadar bir şey görmemişti. Böylece Pigalle’deki barların, pezevenklerin ve fahişelerin bütün ortasında buluverdi kendini. Erkek arkadaşı Albert tarafından bedenini satmaya zorlandı.

1935 yılında Albert’ten kurtulmaya çalıştığı günlerde Gerny’s kabarenin sahibi Louis Leplée, Edith’i sokakta şarkı söylerken dinlemiş, onu kabaresinde şarkı söylemeye ikna etmiştir. Edith Piaf, La Môme Piaf adıyla başarıyı bir gecede yakalar. Louis Leplée, onun sahne adını “Piaf” yapar. Ve kısa bir zaman daha sonra Louis Leplée bir saunada garip bir şekilde öldürülür.

İLGİLİ BİYOGRAFİ :   Engin Cezzar

Edith Piaf, önce kabare ve varyetelerde, 1936’dan sonradan ise radyo çalışmaları ve çıkardığı plaklarla ünlenir. Büyük şöhreti, I. Dünya Savaşı’ndan sonradan “La Vie en Rose” şarkısıyla yakalar. 1940’ların sonunda Amerika Birleşmiş Devletleri‘ne düzenlenen sayısız turnelerle şarkısının İngilizce versiyonu da dünya listelerinin ilk sırasına yerleşir.

1940’lardan itibaren ünlü insanlarla benzer çevrelere girip çıkmaya başlayan Edith Piaf 1944’te Yves Montand‘ı keşfeden birey oldu. 1950’lerin başındaysa Charles Aznavour‘u kendisiyle turnelere çıkaracak ve müzik dünyasına sokacaktı.

16 yaşından itibaren Edith Piaf’ın hayatına o kadar çok erkek girdi. Bunların aralarında çocuğunun babası Louis Dupont, Albert adlı bir bayan satıcısı, Yves Montand gibi dev bir sanatkâr da vardı.

Hayatında en fazla sevdiği erkek ise orta siklet dünya şampiyonu boksör Marcel Cerdan‘dı. Cerdan başkasıyla evliydi, Fransa’da zaten belli bir insandı. Ve Edith Piaf’la buluşmak üzere Ekim 1949’da Paris‘cilt New York‘a uçarken uçağı düştü. Bu kazada adamakıllı değişir, analjezik,içki ve morfine bağımlı ülkü gelir. Sonrasında yağmurlu bir günde geçirdiği trafik kazası nedeniyle hayatı her tarafında omuriliği iyileşememiş, güya kambur bir şekilde yürümek zorunda kalmıştır.

Edith Piaf, ilk eşi Jacques Pills ile 1953 yılının ekim ayında evlendi. 1957 yılında boşandı. İkinci evliliğinde ise; 9 Ekim 1962 tarihinde kendisinden 20 yaş minik Yunan Theo Sarapo ile evlendi.

Edith Piaf, 10 Ekim 1963 tarihinde Fransa’nın Grasse şehrinde karaciğer kanserinden 48 yaşında ölmüştür.

Katolik Kilisesi Paris Başpiskoposu -sürdüğü yaşam sebebiyle- Edith Piaf’ın cenaze törenini yapmayı reddetti. Tabutu Pere-la-Chaise mezarlığına götürülürken on binlerce hayranı korteje katıldı. Mezarlıktaki törende hazır bulunanların sayısı ise 100.000’i geçti.

2007 yılında yapılan, Olivier Dahan‘ın yönettiği “La Mome” (Kaldırım Serçesi) filmi Edith Piaf’ın yaşam hikayesini anlatır.

İLGİLİ BİYOGRAFİ :   Ertunga Gemuhluoğlu

La vie en rose (1946), Hymne à l’amour (1949), Milord (1959), Non, je ne regrette rien (1960) en meşhur parçalarından bazılarıdır.

Etiketler
Daha Fazla Göster

Bir cevap yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
Kapalı