İI

Immanuel Kant

Immanuel Kant Biyografisi

Alman filozofu Immanuel Kant, Alman felsefesinin kurucu isimlerinin aralarında yer alırken üstünde yaptığı çalışmalar bir uçtan bir uca felsefede kendinden sonraki döneminde aydınlatıcısı ve yol göstericisi olmuştur.

Immanuel Kant, 22 Nisan 1724 tarihinde Königsberg, Almanya’da (Doğu Prusya) sekiz çocuklu bir ailenin dördüncü evladı olarak doğmuştur. Asıl Emanuel Kandt’dır. Ölene değin doğduğu yerde yaşamıştır. Annesi Regina Dorothea, oldukça dindar ve otoriter bir ev kadınıdır. İskoçya kökenli babası Johann Georg ise saraçtır. Sekiz yaşında Pietist bir okula (Collegium Fridriciamum) verildi. Latince’yi burada sekiz sene süren temel eğitimi sırasinda öğrendi. 1740–1746 yılları aralarında Konigsberg Üniversitesinde felsefe, fizik ve matematik eğitimi alarak belirlenmiş konular üzerinde kendisini geliştirmeyi başardı. Annesini on üç yaşındayken, babasını da öğrenim hayatı esnasında kaybeden Kant, hem çalışıp hem okumak zorunda kalması üstüne özel öğretmenlik yapmaya başladı. Üniversite eğitimi esnasında takriben altı sene öğrencilere özel dersler verdi. 1755 yılında Königsberg Üniversitesinde doçent oldu ve aynı üniversitede dağıtılmış sosyal bilimler alanlarında dersler vermeye başladı. Üniversitede önceleri fizik ve gökbilim alanında yazılar yazdı.

Immanuel Kant, felsefe eğitimi sırasında Leibnitz ve Christian Wolff‘tan etkilendi. 1755 yılında “Evrensel Doğal Tarih ve Cennetlerin Teorisi” adlı kitabını yazar Immanuel Kant, 1770 yılında profesörlüğe yükseldi ve üniversitede mantık ve metafizik kürsüsüne atandı.

1770 yılından daha sonra David Hume ve Jean Jacques Rousseau etkisiyle eleştirel felsefesini geliştirdi.

Felsefedeki birincil ve esas misyonunun bilimi temellendirmek, daha sonra da ahlakın ve dinin rasyonelliğini savunmak olduğuna inanan Immanuel Kant, bu amacı gerçekleştirmek için, ayrıca Descartes‘ın rasyonalizminden ve hem de David Hume‘nun empirizminden önemli gördüğü öğeleri alarak, transsendental epistemolojik idealleştirme diye tanıdık kendi data kuramını geliştirmiş, yükselen bilimin felsefi temellerini gösterdikten daha sonra, bağımsızlık ve tayin düşüncesine dayanarak Hristiyan ahlakını savunma çabası vermiştir.

İLGİLİ BİYOGRAFİ :   İlhan İrem

Immanuel Kant, öğretisiyle bilimsel bilginin mümkün olduğunu göstererek, Isaac Newton fiziğini temellendirir. Çağdaş felsefenin gelişim seyrine uygun şekilde data kuramını ön plana çıkartmıştır.

Immanuel Kant’ın gözünde bilim, liderleri belirlenmiş olan ve yöntemleri, ancak David Hume‘unki gibi felsefi bir şüphecilik benimsendiği süre sorgulanabilen evrensel bir disiplindir. Bilim yansızdır ve nesneldir.

Immanuel Kant, yalnızca sabahları elde etmek üzere batmış batmış bir pipo içer, havadan sudan konuşmayı cok severdi. Yaşamının düzeninde bir saat gibi dakikti. Hiç evlenmeyen Kant sıradan bir yasamın bayağı bir insanıydı.

Immanuel Kant, 12 Şubat 1804 tarihinde Königsberg, Almanya’da 80 yaşında ölmüştür.

Öldüğünde hava fazla soğuk olduğu için donan toprağa on altı gün baştan başa gömülemeyen bedenini, Königsberg halkı ziyaret etmek için sıraya girer. Kentle özdeşleşmiş olan meşhur filozof, müzik eşliğinde toprağa verilir, kabir taşına ise şu sözleri yazdırılır: “tekrar tekrar taze kalarak artan hayranlık ve huşu ile beraber, ruhun doyumunu, düşünce onlarla ne kadar sık ve daimi olarak ilgilenirse öyle fazla gerçekleştiren iki şey vardır: Üzerimdeki yıldızlı gökyüzü ve içimdeki ahlak yasası.”

Kitapları :
1755 – Evrensel Doğal Tarih ve Cennetlerin Teorisi
1781 – Kritik der reinen Vernunft (Saf Aklın Eleştirisi)
1783 – Prolegomena zu einer jeden künftigen Metaphysik (Gelecekte Bir Bilim Oa)
1785 – Grundlegung zur Metaphysik der Sitten (Ahlâk Metafiziğinin Temellendirilmesi)
1788 – Kritik der praktischen Vernunft (Pratik Aklın Eleştirisi)
1790 – Kritik der Urteilskraft (Yargı Gücünün Eleştirisi)
1793 – Religion innerhalb der Grenzen der bloßen Vernunft (Salt Aklın Sınırları İçinde Din)
1797 – Metaphysik der Sitten (Ahlâk Metafiziği)

Immanuel Kant’ın sözleri :
Böcek olmayı kabul edenler, ayaklar aşağı kalıp ezilmekten yakınmamalıdır.
Veri, deneyle başlar fakat deneyden doğmaz.
İnsanın yaratıldığı böyle yamuk odundan, akıcı hiçbir şey yapılamaz.
Başkalarını kendi amaçlarını yapmak için vasıta olarak görme.
Her ne dek inanmasam da, bir tanrının varlığını benimsemek gerekir.
Aydınlanma; kişinin kendi aklını kullanmaya cüret etmesidir.
Söylediklerimizden çok, söylemediklerimize pişman oluruz. Dile getirilmemiş zihin, gidilmemiş yoldur.
Bir kişiden ümit ve uyku’yu alın; dünyanın en kısmetsiz ve en biçare insanı haline gelir.

İLGİLİ BİYOGRAFİ :   İlham Gencer
Etiketler
Daha Fazla Göster

Bir cevap yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
Kapalı