H

Harun Reşid

Harun Reşid Biyografisi

5. Abbasi halifesidir. Onun yönetiminde İslam dünyası en parlak dönemini yaşamıştır.

Harun Reşid, 766 yılında İran‘da Rey şehrinde doğmuştur. Tam adı bütün adı harun er-reşid bin muhammed el-mehdi bin el-mansur el-abbasi’dir. Babası 3. Abbasî halifesi Mehdi bin Ebu Cafer Mansur, annesi Yemenli bir cariye olan Hayzuran hanımdır. Harun Reşid iyi bir eğitim görerek yetişti. Abisi ile beraber Bağdat’taki sarayda yetişti ve Kuran, hadis, şiir, müzik, İslam tarihi ve hukuk gibi konularda eğitim aldılar. Harun’un özel hocası, annesinin vefalı destekçisi olan Yahya Bermeki’ydi.

Babasının ilme ve sanata olan düşkünlüğü ve dindarlığı bu öğretimi en güzel şekilde sürdürmesini sağladı. Gençliğinde kendisinden 4 yaş büyük ağabeyi Hadi ile beraber pek mühim askerî ve siyasî görevler yaptı.

780 ve 782 senesinde Bizans üzerine gönderilen orduya komutan görev edildi. Bilhassa Bizanslılarla yapılan savaşlarda dirayet ve kahramanlık gösterip başarılar kazandı. 782’de İstanbul Boğazı’na değin ilerleyen Abbasiler iyi koşullarla bir barışma imzaladılar. Bu başarısından dolayı; tahtın ikinci vârisi yapıldı ve Tunus, Darı, Suriye, Ermeniye ve Azerbaycan valiliğine getirildi.

Harun Reşid, babasının 785 yılının Ağustos ayında vefatından sonra abisi Hadi’ye biat ederek onun halifeliğini kabul etti. İlk aylar içinde gerçek bir anlaşma içinde yaşadılar. Oysa sonra Hadi, büyük bir siyasî hata yaparak, Harun Reşid yerine kendi oğlu Cafer’i veliaht gösterdi. Halife Hadi Eylül 786 gizemli bir şekilde öldü. Harun Reşid, kendisini fazla seven Bermekî sülalesinin de özendirme ve yardımıyla 14 Eylül 786 tarihinde idareyi ele geçirdi. Akdeniz’in batısından Hindistan’a dek uzanan bir imparatorluğun başına geçti.

Harun Reşid, abisi Hadi’nin bir yıl üç ay kadar süren halifeliğinden daha sonra henüz yirmi yaşında iken 786 yılında halife oldu. Yirmi üç yıl kadar sürecek olan iktidarı Abbasîlerin en aydınlık çağı olarak tarihe geçti.

Harun Reşid halife olur olmaz sütbabası ve hocası Yahya Bermeki’yi (Yahya Bin Halid Bermekî’yi), büyük yetkilerle kendisine vezir yaptı. Beyt-ül-mâl’ın idaresini eline verdi. Edebiyat, fesahat ve belagat bakımından zamanın önde gelenlerinden olan Yahya Bermeki, vezirlik makamında kaldığı on yedi senede, oğulları Fâzıl ve Ca’fer ile birlikte Abbasî devlet idaresinde büyük hizmetlerde bulundu. Harun Reşîd, Yahya Bermekî’nin hanımından süt emdiği için, bununla birlikte onun süt oğlu idi. Doğrusu başarılı bir devlet adamı olan Yahya Bermeki, oğullarının da yardımıyla ülke içinde ahenk, intizam ve gelişmeyi sağladı.

İLGİLİ BİYOGRAFİ :   Hüseyin Rahmi Gürpınar

Bu durum on altı yıldan daha fazla sürdü. Bermekîlerin baskı ve kudretleri de hayli artmış olunca Harun Reşid, birtakım yakınlarının tesiriyle onlara cephe almaya başladı ve nihayet 803 yılında bu sülaleyi ortadan kaldırıp kendi nüfuzunu iyice kurdu. Halifenin işin başından beri kendisine büyük yardımları dokunan Bermekîlere aleyhinde gösterdiği şiddet, tarihçiler göre olumsuz karşılanmıştır.

O dönemde devlet içinde çıkarları farklı iki grup oluşmuştu. Bir yanda birçok İran’dan ve doğu eyaletlerinden gelmiş ulus görevlileri, öbür yanda ise birçok Arabistan’dan ve batı eyaletlerinden gelmiş din adamları vardı. Bermekiler birinci grubu, yeni vezir Fazl bin Rabia ise ikincisini destekliyordu. Bermekilerin etkisinin değil edilmesi, bu gruplar arasındaki mücadelenin de bir sonucuydu. Fakat iki grubun çıkar çekişmesi uzun süre devam etti. Harun Reşid de Irak ve batı eyaletlerinin yönetimini tahtın birinci vârisi olan oğlu Belirlenmiş’e, doğu eyaletlerinin yönetiminiyse ikinci vâris olan öbür oğlu Memun’a vererek bu çekişmeyi kabul etmişti. Kesin, Arap asıllı Zübeyde’nin oğluydu ve 803’cilt daha sonra Fazl bin Rabia’nın öğrencisi olmuştu. Annesi İranlı bir cariye olan Memun ise 803’deri sonra Bermekilerin koruduğu Fazl bin Sahl’dan etkilenmişti. Harun Reşid, sarayda, önde gelen din adamlarının önünde açıkladığı vasiyetinde Memun’un, Belirlenmiş’ in üstünlüğünü tanımasını istemişti. Üçüncü oğlu Kasım da ağabeylerinden daha sonra halife olacaktı. Harun Reşid, Muhakkak ve Memun’un birbirlerine emrindeki kalma konusunda imzaladıkları bir sözleşmeyi de Kâbe duvarına astırmıştı. Lakin bu düzenleme Abbasi topraklarının bölünmesi sonucunu yaratmadı.

Harun Reşid, İslam devletinin en büyük rakibi olan Bizans Devleti üstüne seferler yaptı ve buna fazla tartı verdi. Bu seferler sırasında Niğde ve Aksaray bölgelerini fethederek Ankara’ya kadar ilerledi. Donanmayı kuvvetlendirerek 805 yılında Kıbrıs’a akınlar yaptı. Böylece fazla tutsak ve ganimet elde edildi.

İLGİLİ BİYOGRAFİ :   Harun Erdenay

Her şeye rağmen içte ve dışta başarılar kazanmaya devam etmesi ve bilhassa Bizanslılara aleyhinde üst üste zaferler kazanması Harun Reşid’in şan ve kudretini artırdı. İlme ve sanata olan düşkünlüğü sebebiyle her yanda okullar, hastaneler, kütüphaneler, han, hamam ve kervansaraylar kuruldu. Musikî, edebiyat ve dinî ilimlerde büyük gelişmeler oldu. Bilhassa İmam-ı Azam’ın en değerli talebesi olan İmam-ı Ebû Yusuf’un kadılık görevini üstlenmesiyle, Hanefi Mezhebi haysiyet kazandı.

Halife, aynı zamanda devrin en seçkin âlimlerini oğullarına öğretmen atama ederek onların mükemmel yetişmelerini sağladı.

çoğu kez, öbür kıyafetler içinde halkın içine giriyor, onları daha yakından tanınma ve karışıklıkları önlemeye çalışıyordu. Geceleri kılık değiştirerek Bağdat’ı dolaştığını anlatan öykülerde, yanına genellikle cellat Masrur’dan başka, dostları Cafer Bermeki ve şair Ebu Nuvas’ın da bulunduğu belirtilir. Dindar bir yaşam sürüyor, Mekke ve Medine’ye büyük yardımlarda bulunuyordu. Dokuz kere hacca gitti. Gerçekten yufka yürekli ve yüksek ahlâklı bir insan olmasına karşın, gerektiğinde çok sinirli, gazaplı ye acımasız oluyordu. Din ve devlet işlerinde görülen uygunsuzluklara karşı ağır cezalar uyguladı.

İlim ve medeniyetin fazla ilerlediği Abbasi ülkesinin sınırları, onun vaktinde en geniş hudutlara kavuştu. Devri binbir gece masallarına geçen bir saltanat ve ihtişam içinde geçti. Onun Frenk İmparatoruna armağan olarak gönderdiği çalar saatin, tüm Avrupa’da hayret ve hayranlıkla karşılandığı rivâyet edilmektedir. Zira o devirlerde Avrupa koyu bir karanlık ve cahillik içinde kıvranırken, İslam dünyası teknik ve medeniyetin en parlak zamanlarından birini yaşıyordu.

O dönemde devlet topraklarının büyük bölümünde barışma vardı. Bu durum dokuma, madeni eşya, kâğıt vb. üretiminin artmasını, ticaretin genişlemesini sağladı. Ulaşılan rahatlık, halifenin ve devletin önemli yöneticilerinin elinde büyük servetlerin toplanmasına yol açtı. Harun döneminde Abbasilerin serveti, Bin bir Gece Masalları’nda Harun ve sarayı için anlatılanlarda büyük ölçüde doğruluk payı vardır. O dönemde başkent Bağdat’a kuruluşundan beri görülmemiş bir mal varlığı aktı. Önde gelen yöneticiler, özellikle de bunların eşleri, lüks konusunda birbirleriyle yarış halindeydiler; bu durum Harun döneminde en yüksek düzeye ulaştı.

İLGİLİ BİYOGRAFİ :   Hüsnü Mübarek

Harun’un karısı Zübeyde’nin sofrasında sadece kıymetli taşlarla bezenmiş altın ve gümüş yemek yemek takımları bulunurdu. Harun’un sarayı sayısız hadım- ağasını, cariyeyi, şarkıcıyı, kadın ve erkek hizmetçiyi barındıran koskocoman bir yapıydı. Müzik ve şiirle yakından ilgilenen Harun önde gelen şair ve müzikçileri armağanlara boğardı. öte yandan, her buyruğu değişmeyen bir yasa niteliğindeydi. Birinin yaşamı ya da ölümü konusunda verdiği karar hiç tartışılmadan anında yerine getirilirdi.

Harun Reşid, Horasan valisi Ali bin İsa’nın koyduğu ağır vergiler nedeniyle halkın şikâyetlerinin yoğunlaşması üzerine 805 yılında Rey’e gitti. Fakat Ali bin İsa’nın ona anlattıklarına inanarak valiliğini tekrar onayladı. Aynı sene Râfi bin Leys, Semerkant’ta ayaklandı. Ali bin İsa, bu ayaklanmayı bastıramayınca Horasan valiliğine Herseme bin Ayan’ı atayan Harun Reşid, Belirlenmiş’i Bağdat’ta bırakarak Memun ve Kasım’la birlikte Horasan’a yürüdü.

Fakat uzun süredir çevresinden sakladığı rahatsızlığı artmıştı. Tûs’tan öteye gidemedi, orada öldü.

Harun Reşid’in ihtişamla süren halifeliği 24 Mart 809 tarihinde İran’ın Tus şehrinde 46 yaşında vefatıyla sona erdi. Cenazesi muhteşem bir törenle kaldırılıp aynı şehre gömüldü. Yerine oğlu Kesin, 6. Abbasi halifesi bildiri edildi.

Harun Reşid’in halifeliği döneminde ülkede tarım gelişmiş, Irak’ta yeni sulandırma kanalları açılmış, ticaret korunarak kervan yollarının güvenliği sağlanmıştı. Saray, dönemin bir bilim ve sanat merkezi durumuna gelmişti. Kendisi de şair olan Harun Reşid, şairlere büyük yakınlık gösterdi, müzikçileri korudu, onlara haysiyet kazandırdı. Babasının döneminde başlamış olan bilim ve sanat yapıtlarının Arapçaya çevrilmesi çalışmalarını daha da genişleterek sürdürdü. Harun, transit ticaretin önemini anlamıştı. Günümüzde Süveyş Kanalı’nın bulunduğu yerde bir kanal açmak istediyse de, Bizans akınlarına yol açabileceği gerekçesiyle Yahya Bermeki’nin karşı çıkması üstüne bundan vazgeçti.

Harun Reşid iki kez izdivaç yapmıştır. Eşlerinin isimleri:
Zübeyde bint Cafer
‘Umm-ul-Aziz’dir
Hareminde yaklaşık 2.000 sayıda kadın cariye bulunduğu bildirilir. Harun Reşid’in onbiri cariyelerden olan, onüç oğlu ve dört kızı bulunmaktaydı.

Daha Fazla Göster

Bir cevap yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
Kapalı