M

Mustafa Sabri Efendi

Mustafa Sabri Efendi Biyografisi

Osmanlı müderrisi, Meclis-i Mebusan mebusu, şeyhülislam.

Mustafa Sabri Efendi, 22 Haziran 1869 tarihinde din bilginlerinden Ahmet Efendi’nin oğlu olarak Tokat’da Kat köyünde doğmuştur. ÇocuklPeşli Hoca’dan ders alarak eğitime başladı. Daha Sonra Kayseri’ye giderek, Hoca Emin Efendi’den Arapça, Mantık, Fıkıh Usulü, Tefsir, Hadis gibi dinî, dersler okudu. daha sonra İstanbul’a gelen Mustafa Sabri, burada “Rahatlık Derslerini ve Ahmet Asım Efendi’den aldığı derslerle öğrenimini tamamladı.

Mustafa Sabri Efendi, 1889 yılında Rüus imtihanını kazanarak Fatih Camii’nde müderris olarak din dersleri vermeye başladı. Beşiktaş Asariye Camii imamlığını yaptı. Onun buradaki görevi, 1898’de atandığı “Rahatlık Dersleri Muhattablığı”na değin devam etti. Bu yeni memuriyeti de kimi kesintilerle 1914 yılına dek sürdü. Bu görevinin yanı sıra, 1900 yılında Sultan Abdülhamit II’in kitapçılığına getirildi. 1900 ve 1904 yılları arasında Abdülhamit II kadar refah derslerine alındı. 1904’de de her tarafta müderrisliğe atandı.

Mustafa Sabri Efendi, Silistre Müftülüğü görevinde bulunmuş, İstanbul Kadılığı’nın yönetimle ilgili işler bölümünde birinci sınıf memuriyetle atama yapmıştır. bu arada Ahmet Hilmi Efendi’nin Hicaz Vilayeti’nde kadılık görevini yürüttüğü esnada da Müşavir-i Sani unvanıyla hizmet etmiştir.

II. Meşrutiyet’in bildiri edildiği 1908 yılı, Mustafa Sabri’nin aktif olarak siyasi hayata atıldığı yıldır. II. Meşrutiyet’in ilanını müteakiben Tokat’tan mebus seçildi. öte yandan aynı yıl, “Cemiyet-i İt-tihadiye-i İslamiye” adlı dine dayalı siyasî bir dernek kurdu.

Mustafa Sabri, Sultan Abdülhamit II’in 27 Nisan 1909 tarihinde tahttan indirilmesini sevinçle karşılamasına hatta bundan nedeniyle İttihat ve Terakki Partisi mensuplarına sevgi batmış sözlerle teşekkür etmesine rağmen, Millî Uğraş’ye de güçlü olarak karşı çıkanlardandı. Ona kadar Ulusal Uğraş, devlete asilik hareketinden diğer birşey değildi. Bu harekatın başında yer alan Mustafa Kemal Paşa ise, Hilafet ve Saltanatı kaldırarak “Sultan Osman Oğlunun makamına” geçirmek isteyen bir kişidir.

İLGİLİ BİYOGRAFİ :   Mustafa Fehmi Kubilay

Başlangıçta İttihat ve Terakki içerisinde yer almasına rağmen sonra “Özgürlük ve İtilaf Partisi”ne girdi. bu arada meclis içinde ve dıştan İttihat ve Terakki Partisi’ne aleyhinde şiddetli hücumlarda bulundu. Bu yüzden iktidar partisinin (İttihat ve Terakki) düşmanlığını kazandı ve sonunda bu parti mensuplarının elinden Romanya (Köstence) ya kaçmak suretiyle kurtulabildi.

İstanbul Muhafızlığınca Meşihat makamına gönderilen 23 Temmuz 1329/1913 tarihli yazıda Onun Romanya’dan sonradan Paris’e gittiği belirtilmekte ise de, bu konuda belirlenmiş bilgi yoktur.

İttihat ve Terakki’nin iktidardan uzaklaşması üstüne, 18 Kasım 1918’de Köstence’den İstanbul’a dönen Mustafa Sabri, önce Darü’l-Hikmet’il -İslamiyye üyeliğine, daha sonra da Süleymaniye Medresesi hadis müderrisliğine tayin edildi. bu arada siyasi faaliyetlerine kaldığı yerden devam ederek, İttihat ve Terakki mensuplarına aleyhinde daha şiddetli eleştirilerde bulunmaya başladı

Mustafa Sabri Efendi, milli çıkarlarımızla bağdaşmayan, milli birlik ve beraberliğimizi bozucu, işgalci devletlerin yardım ve yardımlarıyla kurulan derneklerden Tealî-i İslam (İslami Yükseltme) Cemiyeti’nin yöneticileri aralarında idi. İlk adı Cemiyet-i Müderrisin (Medrese Öğretmenleri Derneği) olan Teâî-i İslam Cemiyeti, Özgürlük ve İtilaf Fırkası’nı destekleyen, Padişahlık düzenini savunan bir cemiyettir. Kuva-yı Milliye aleyhindeki birincil bildirisini 16 Eylül 1919’da ikdam gazetesinde yayınlayan bu cemiyetin yönetim kurulunda, Mustafa Sabri Efendi (Başkan), İskilipli Atıf Öğretmen (İkinci Başkan), Said Nursi (İttihat-ı Muhammediye Cemiyeti önderliğinde) bulunuyordu.

Mustafa Sabri, Ocak 1919’da Bağımsızlık ve İtilaf Partisi’nden her yerde Tokat mebusu seçildi. 4 Mart 1919 tarihinde kurulan Güvey Ferid Paşa Hükümet’inin birincil kabinesinde “Şeyhülislam” olarak görev aldı. 16 Mayıs 1919’da bu hükümetin düşmesi üstüne, Meşihat Makamı’ndan ayrılarak “Ayan” üyeliğine atanmıştır. Damat Ferid Paşa’nın, 19 Mayıs 1919 tarihinde kurduğu ikinci kabinesinde de bitmiş Şeyhülislam olan Mustafa Sabri, iki ay sonradan bu görevinden istifa etmiştir. 21 Temmuz 1919 tarihinde teşkil edilen üçüncü Güvey Ferid Paşa Hükümeti’nde Şeyhülislam olarak ödev almış ve bu memuriyetinden de 30 Eylül 1919 tarihinde istifa ederek ayrılmıştır. 31 Temmuz 1920’de kurulan beşinci Güvey Ferid Paşa Hükümeti’nde Mustafa Sabri yeniden Şeyhülislam’dır. Ama bu kere uhdesine Şûra-i Devlet Reisliği (Danıştay Başkanlığı) de verilmiştir. Bu son Şeyhülislamlık görevinden de 25 Eylül 1920 tarihinde yine istifa ederek ayrılmıştır.

İLGİLİ BİYOGRAFİ :   Mustafa Kemal ATATÜRK

Ulusal Çaba’ye katılan Mustafa Kemal ATATÜRK ve öteki Kuvayı Milliye’ciler hakkında ölüm fetvasını Mustafa Sabri Efendi yazdı, 10 Nisan 1920 tarihinde Dürrizade Abdullah Beyefendi Şeyhülislam olarak onadı, Sadrazam Güvey Ferid Paşa imzaladı, Sultan Vahdettin VI. Mehmet yürürlüğe koydu.

10 Ağustos 1920‘de Sevr Antlaşması’nı imzalayan hükümet döneminde şeyhülislam olan Mustafa Sabri Efendi, Yıldız Sarayı’nda sultan Vahdettin VI. Mehmet başkanlığında toplanan Meclis-i Âlî’de anlaşmanın kabul edilmesi yönünde bakış bildirenler arasındaydı.

Sevr Antlaşması’nın imzalandığı günün gecesi ailesiyle oturduğu Meşihat binasında eşi Ulviye Hanım’ın gözyaşları içinde “sen Allah’tan korkmadın mı? Peygamber’den utanmadın mı? İzmir’in Yunanlılara verilmesine nasıl razı oldun? İstifa edeydin de imza etmeseydin” diye çıkıştığı, lakin Mustafa Sabri’nin eşine cevap veremediği ileri sürülmektedir.

Yozgat Mutasarrıf Vekili ve Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’in hükümetin emrini ve politikasını icra cümlesinden olarak, kendi bölgesinde Ermeni tehciri ile alakalı aktif hizmette bulunması, bu zâtın divan-ı harpte yargılanmasına ve idama mahkum edilmesine niçin olmuştur. Kemal Bey’in idamına fetva veren Şeyhülislâm ise, Mustafa Sabri’dir.

Türk ordularının İzmir’i kurtarıp, İstanbul’a yönelmesi üstüne de Padişah Vahdettin VI. Mehmet’den Sadrazamlık isteyen Mustafa Sabri Efendi, Müslüman ve Ermenilerden oluşacak bir ordu kurarak, Türk Ordusuna karşı savaşmak arzusunda bulunmuştur. Fakat bu amacını gerçekleştirememiştir.

Milli Mücadele’nin başarıyla sonuçlanması üzerine, 1922 yılında ailesiyle (oğlu, iki kızı ve damatları) İstanbul’dan ayrılarak İngilizlerin tedarik ettiği bir önem gemisiyle önce Yunanistan’ın Gümülcine kentine gitmiş, buradan da Hicaz Şerifi Hüseyin’in davetini kabul ederek Mekke’ye gitmiştir. Oradan da Mısır’a geçerek, Kahire’ye yerleşmiş ve kendisine Ezher Üniversitesi’nde müderrislik görevi verilmiştir.

Yunanistan’da iken oğlu İbrahim ile birlikte ‘Yarın’ ve ‘Peyamı-ı İslam’ gazetelerini çıkardı. İtalyan gazetelerinde yer alan bir bildirisinde Türklere ‘Müslüman barbarlar’ dedi, Ankara Hükümeti’nin Musul üstünde adalet bahis etmesinin gülünç olduğunu yazdı. Türk milliyetçiliğine aleyhinde çıkmış, Yunanistan’da çıkardığı Yarın gazetesinde 1927 yılında yazdığı şiirde Türklüğüne pişmanlık ettiğini, Türklükten istifa ettiğini söylemişti.

İLGİLİ BİYOGRAFİ :   Muhsin Ertuğrul

Ulusal Uğraş karşıtı olması sebebiyle Türkiye’ye girişi yasaklanmıştır. Açıklanmış tavır ve davranışları nedeniyle Mustafa Sabri, Yunanistan’da bulunduğu sırada Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin 1 Haziran 1924 tarihli kararıyla, “Yüzellilikler” arasına dahil edilerek, ülkeye girişi yasaklanmıştır. Fakat 1938 yılında affedilmesine rağmen, Türkiye’ye dönmemiştir.

Mustafa Sabri Efendi, 12 Mart 1954 tarihinde Kahire, Darı’da 85 yaşında ölmüştür.

Mustafa Sabri Efendi, Şapka Kanunu’na, Medeni Kanun’un kabulüne, Harf Devrimi’ne, Halifeliğin kaldırılmasına, Kuran’ın Türkçeye tercüme edilmesine karşısında çıkmıştır.

Mustafa Sabri, Şapka Devrimi’ni de, şapka giyilmesini “ayrıca dinî keza de millî küfür” olarak değerlendirip, bu konuda yazılar yazmaktan geri durmadı. sırası gelmişken “fazla eşliliğin yasaklanmasının İslâm ülkelerinde zinanın yapılmasına sebep olacağını, çünkü erkeklerin bakımlı dostlar tutacaklarını bahis” edecek değin ileri gitmiştir.

Etiketler
Daha Fazla Göster

Bir cevap yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
Kapalı