N

Nihal Atsız

Nihal Atsız Biyografisi

Hüseyin Nihal Atsız, 1905 doğumlu yazan, ideolog. Türkçülük akımının şiddetli bir savunucusu olan Atsız, bariz yazıları yüzünden çoğu kez hapse mahkum olmuştur. bununla birlikte Türk dilini ve edebiyatını bilmektedir, birçok kitabı ve şiiri bulunmaktadır. Türkçülük hareketini içten etkilemiştir.
Nihal Atsız, 12 Ocak 1905’te istanbul’da doğdu. Annesi Fatma Zehra Bayan, babası binbaşı Mehmet Nail Bey’di. 1910’da Ahmet Nejdet Sançar ve 1912’de Fatma Nezihe Çiftçioğlu adlı kardeşleri doğdu. Fatma Zehra Bayan’ın vefatı üstüne Mehmet Nail Bey, 1931’de bitmiş evlendi. Oysa 2 sene sonradan eşinden boşandı. Atsız, ilk ve ortaöğrenimini Kadıköy’de sürdürdü. sonra Askeri Tıbbiye’ye gitti. Bu sıralarda Türkçülük akımının etkisine girmeye başladı. Bu yüzden yaşadığı problemlerden nedeniyle 1925’te Askeri Tıbbiye’den atıldı. Kısa bir vakit sonradan Kabataş Erkek Lisesi’ne tezgâhtar hoca olarak girdi, sonradan da şehirlerarası vapurlarda kaptan olarak çalıştı.

1926’da yatılı olarak İstanbul Darülfünunu Edebiyat Bölümü’ne kaydolan Atsız, bundan bir hafta daha sonra askerliğini gerçekleştirmek için okula ara verdi. Ün sonradan, bir arkadaşıyla birlikte “Anadolu’da Türklere Ait Yer İsimleri” adlı bir makale yazdı ve bu makale Türkiyat Mecmuası’nda yayınlandı. 1930 yılında mezun oldu.

Yazdığı makale, öğretmeni Mehmet Fuat Köprülü’nün dikkatini çekmişti. Bu yüzden Atsız’a bir şekilde yardımcı olmaya, onu yanında almaya çalıştı. Atsız mezun olduktan daha sonra 8 sene her tarafında liselerde zorunlu hizmet yapmalıydı ancak Köprülü bu zorunlu hizmeti affettirdi ve onu 1931’de asistanı olarak üniversiteye aldı.

Asistanlık görevine başladıktan sonra Atsız, hocası Köprülü, Zeki Velidi Togan, Abdülkadir İnan gibi isimlerle birlikte “Atsız Mecmua” adlı Türkçülük yanlısı bir dergi çıkartmaya başladı. Ama dergide yayınlanan “Dârülfünûn’un Kara, Daha Içten Bir Tabirle, Yüz Kızartacak Listesi” makalesi yüzünden 1933 yılında asistanlıktan uzaklaştırıldı.

İLGİLİ BİYOGRAFİ :   Nihal Bengisu Karaca

Bu tarihte Atsız, öğretmenliğe dönmeye karar verdi. Malatya’ya tayini çıktı, burada birkaç ay Türkçe öğretmenliği yaptıktan daha sonra yeni tayini üstüne Edirne’ye gitti. Bu sırada “Türkçü Dergi” sıfatıyla “Orhun” adında bir dergi çıkartmaya başladı. Bu derginin yayınına, ders kitaplarında okutulan tarihi açık ve ağır şekilde eleştirdiği için Bakanlar Kurulu kadar son verildi.

Atsız 1934’te İstanbul’daki Deniz Gedikli Hazırlama Okulu’na tayin oldu. Burada 4 sene çalıştı ve 1938’de görevden alındı. Öğretmenliğe 1939 yılına değin Özel Yüce-Ülkü Lisesi’nde devam etti. 1939-1944 aralarında ise Boğaziçi Lisesi’nde çalıştı. Bu sırada Orhun adlı dergiyi her tarafta yayınlamaya başladı.

Bu yıllar, İkinci Dünya Savaşı’nın sonuna gelindiği ve Türkiye’de ideolojilerin çarpıştığı bir dönemdi. Atsız, Orhun Dergisi’nin bir sayısında o sırada başbakan olan Şükrü Saracoğlu’na bir çağrı yayınladı. Pertev Naili Boratav, Sabahattin Ali gibi isimlerin Marksist bir hareket içinde olduğunu öne sürdü ve Ulusal Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’in istifa etmesini istediğini belirtti. Bu çağrı, birçok ilde komünizm karşısında küçük çaplı ayaklanmaları tetikledi. Tepki uyandıran bu mektubun arkasından Atsız, Boğaziçi Lisesi’ndeki görevinden alındı ve Orhun Dergisi her tarafta kapatıldı.

Sabahattin Ali, mektupta suçlanması üstüne Atsız’a bir hakaret davası açtı çünkü Atsız, Ali’ye “vatan haini” demişti. Bunun üstüne 6 ay mahkum oldu. 1944 yılında dönemin cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Nihal Atsız ve 34 arkadaşı aleyhine bir tavır yaptı. Bunun üzerine grup yargılanmaya başladı ve Atsız 6.5 sene hapse mahkum edildi fakat karar temyize gidince bu vakit 1.5 yıla indirildi.

Atsız, 2 yıl değin iş bulamadı. 1949’da bir arkadaşı Milli Eğitim Bakanı olunca onun aracılığıyla bir kütüphanede çalışmaya başladı. Bu sırada Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle Haydarpaşa Lisesi’ne atandı ve 1950 yılında burada öğretmenlik yapmaya başladı.

İLGİLİ BİYOGRAFİ :   Niccolo Paganini

1952’de “Türkiye’nin Kurtuluşu” adlı konferansı üzerine bir takım gazeteler Atsız’ın karşı yazılar yazdı, konferans bir takım kesimlerden tepki fark etti. Bunun üstüne Haydarpaşa Lisesi’ndeki görevinden alınarak her tarafta kütüphaneye görev edildi. Süleymaniye Kütüphanesi’nde emekli olduğu 1952 yılına değin çalıştı.

Atsız, 1950 yılında “Orkun” adlı dergide yazarlık yapmaya başladı. Bu yıllarda “Ötüken” adlı dergiyi de yayınlamaya başladı. Bu dergilerde yayınladığı bazı makaleler, genel anlamda “Markisitlerin Doğu’daki sıcacık çalışmaları” diye adlandırdığı yazıları tepki topladı, hatta Yargı Partisi üyelerinden biri Atsız aleyhine bir tavır yaptı. Bu sırada “Ötüken”deki yazıları yüzünden Atsız ve bir arkadaşı açılan dava sonucunda 15 ay hapse mahkum edildi. Bu mahkumiyet kararının arkasından çalıştığı üniversitedeki öğretmen ve öğrencileri dönemin cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’deri Atsız’ın affını istedi ve bu istekleri Cumhurbaşkanı kadar kabul edildi. Atsız, geçirdiği kalp krizi sonucu 11 Aralık 1975’te öldü.

1931 yılında birincil eşi Mehpare Bayan’la evlenmişti, 1936 yılında evlenip 1975’te ayrıldığı ikinci eşi Bedriye Bayan’dan 1939 doğumlu Yağmur Atsız ve 1946 doğumlu Buğra Atsız isimli 2 oğlu vardır. Oğlu Yağmur’a 4 Mayıs 1941’de yazdığı vasiyet hazırlama fazla konuşulmuştur.

Nihal Atsız,Türkçülük ve Turancılık akımının ateşli bir savunucsudur. Yazıları belirgin ve dolaysızdır. bununla birlikte Türk tarihini ve edebiyatını çok iyi bilmektedir. Özellikle Göktürkler üzerinde uzmanlaşmıştır. 34 tane kitabı ve onlarca şiiri mevcuttur. Türkçülük hareketini etkileyen en kayda değer isimlerden biridir.

Etiketler
Daha Fazla Göster

Bir cevap yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
Kapalı