Paul Klee

Paul Klee Biyografisi

Soyut resmi en çok etkileyen ressamlardan olan Klee, belirtilen hiçbir akımın içinde olmamıştır.
Babası müzik öğretmeni, annesi Stuttgart Konservatuarı’nda müzik eğitimi almış olan ailenin çocuğu olarak 18 Aralık 1879 yılında Münchenbuchsee’de doğdu.

Yedi yaşında keman çalmaya başladı fotoğraf çizmeye karşısında da özel bir ilgisi vardı ama en fazla keman çalmaktan hoşlanırdı.

1898 yılında lise diplomasını aldı ve artist olmaya karar verdi. Münih’e gitti, 1900’de Münih Akademisi’ne başladı. Franz von Stuck’un öğrencisi oldu. Klee, Stuck’in gelenekçi tavrı karşı 1901 yılında okulu bıraktı.

Sanatçı arkadaşı Hermann Haller’le birlikte İtalya’ya gidip, kentleri gezerek Rönesans ressamlarına ilgi duymaya başladı.1905 yazında Paris’e gitti. James McNeill Whister. Pierre-Auguste Renoir’in yapıtlarını hayranlıkla izledi.

Bir yıl daha sonra Münih’e yerleşti ve öğrenciyken tanıştığı Lily Stumpf’la evlendi. 1907 yılında Felix adını verdikleri oğulları dünyaya geldi.Sanatçının bu dönemde mutlu bir aile yaşantısı oldu ve Izlenimci stilde resimler yaptı.

1908’de Van Gohg’u, ertesi yılda Cezanne’i keşfetti.

Münih Secession ve Bern’de yapıtlarını sergiledi. Wassily Kandinsky ve Blaue Reiter grubuyla tanıştı. Bu grup dış dünyadansa içe dönük dünyanın daha önemli olduğuna inanmaktaydı.

Klee, Blaue Reiter’in yönlendirmesiyle deneyimlerini çoğalttı ve 1912’de Paris’te Picasso, Delaunay ve Braque ile tanıştı.

1914 yılında Tunus’a bir seyahat yaptı. Bu kısa yolculuk ressamın üslubunda kalıcı etkiler bıraktı. Bu sırada, Klee resimlerinde, kübizmi alışılmadık bir serbestlik içinde yorumladı.

1916’da Münih yakınlarındaki bir hava üssünde askerliğini yaptı. Oysa resim yapmayı sürdürdü, evrensel manzaraların yapıldığı dönem bu yıllara rastlamaktaydı.

1920 yılından daha sonra ün kazanmaya başlayan ressamın Münih’te üç yüz elli altı resmini sergiledi ve Gropius kadar Bauhaus’ta ders devretmek üzere çağrıldı. On sene ders veren Klee bu okulda geliştirdiği eğitim yöntemlerini daha sonra Pedagojik Taslaklar (1925) kitabı adıyla yayımladı.

Amerika’da ilk sergisini 1924 yılında açtı. 1927’de İtalya ve Korsika’ya, 1928’de de Bretanya’ya ve 1929’da Mısır’a gittikten sonradan 1930’da New York’ta bir sergi açtı.

sonradan Düsseldorf Hoş Sanatlar Akademisi’nde ödev aldı. 1933’te Hitlerin başa geçmesiyle Almanya’da kalamadı ve Naziler görevine son verdi.

Bern’e geri dönen ressam 1935’te geçirdiği ağır bronşit ve kalp komplikasyonlarının arkasından hastalığının skleroderma olduğu anlaşıldı.

Önceleri hastalığını fazla önemsemeyen Klee, bir süre sonradan olayın ciddiyetini anladı ve çalışmalarına büyük bir sürat verdi.1938’de büyük boyutlardaki çalışmaları ve 1939’da Melekler dizisiyle daha görünmeyen ve daha trajik bir özellik kazandı.

Klee renk,biçim ve mekanı yepyeni bir dille tanıttı ve derinlere işleyen son derece kişisel bir simgeci anlatım geliştirdi.

Görsel anlayışının gelişmesinde usta bir müzikçi olmasının da etkileri büyüktü. Dünyayı şimdiki haliyle yok, geçmişteki ya da gelecekteki haliyle resmetmeye çalıştı.

Paul Klee, ne fikirleri, ne de yaşam biçimi açısından gerçeküstücü değildi. Oysa 20.yüzyılın en şaşırtıcı resim şairlerinden biriydi ve sürrealistler bu nedenle onu kendilerinden biri olarak kabul etti.

Manâlı Yapıtları: Hayvanat Bahçesi, Villa R, Kırmızı ve Yeşilin Eksilen Gölgeleri, Canavar Tatlı Şarkımla Dans Et, Balığın Çevresinde, Pastoral, Arap Şarkısı, Zengin Liman, Mobilya Karikatürü, Ülkeyi Yok Eden Savaş, Doğumdan Önce, Görünmeyen Metin, Korku Patlak Verirken, Bitmemiş Bir Kentin Bölümü, Pencere, Vadideki Son Köy, Yeşil Avlu, Lomolarm, Şato ve Güneş, Copula’da, Mart Çiçekleri, Yem, Ezik Burunlu Portre, Dağın Karamsar Alegorisi, Deniz Kenarındaki Yol, Hammamet’cilt Motif, İki Genç Kızın Kaderi, Bozuk Yüzeyler.