Lord Kinross
Lord Kinross Biyografisi
Patrick Kinross, aşina adıyla Lord Kinross, 1904 yılında İngiltere’de soylu bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. İkinci Kinross Baronu Patrick Balfour’un oğludur. Kardeşinin adı David Andrew Balfour’dur.
Lord Kinross, WinchCollege’i bitirdi. Üniversiteyi 1925’te Oxford’da bitirdi. Dağıtılmış gazetelerde yazar olarak çalıştı, genç yaşta birçok ülkeyi gezip tanıdı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Kraliyet Hava Kuvvetlerinde tayin yaptı. 1944 yılından 1947 yılına değin da Kahire’deki İngiliz Büyükelçiliği’nde başkatip olarak devir yaptı.
1952’de İngiltere hükümeti göre Atatürk hakkında bir biyografi yazmakla görevlendirilen Lord Kinross, 5 sene her tarafında yaptığı bireysel söyleşiler, ulaştığı dokümanlar ve Cumhurbaşkanliği arşivlerinde yaptığı taramalar sonucunda “Atatürk, Bir Ulusun Yeniden Doğuşu” adlı kitabını meydana getirdi.
1960’ta yayımlanan kitap, Atatürk hakkında bugüne kadar yazılan en başarılı biyografilerden biridir. Kinross, mümkün olduğunca objektif olmuş, hem Atatürk’ü keza de devrin içerdiği oluşum ve kavramları anlatmaya gayret etmiştir. Kitabın birçok yerinde uygun benzetmelerle yazdıklarını desteklemiştir.
Bu kitap çağdaş Türkiye’yi yaratan ve tarihin akışını değiştiren büyü bilgi eksiğini giderecek bir araştırma ürünüdür.
1960 yılında tamamladığı ve yayımlanan kitabı Atatürk hakkında bugüne dek yazılan en başarılı biyografilerden biri olmakla birlikte, yer yer eleştirellikten uzak tavrı sebebiyle eleştirilmiştir.
Mustafa Kemal ATATÜRK hakkındaki biyografisi açık havada Ortadoğu ülkelerine ait diğer kitaplarıyla da ün kazandı.
Lord Kinross, “Atatürk : The Rebirth of a Nation” (Atatürk : Bir Milletin Her Yerde Doğuşu) isimli eserinde Atatürk hakkında şu değerlendirmeyi yapmaktadır : ‘Atatürk’ün çağımızın en büyük adamlarından biri olduğuna dair,zihimde en ufak bir tereddüd yoktur. Fiilen Türkiye,Atatürk’ün son on yılında başarmış oldukları ile, Batı’nın bazı milletlerini etkiledi. Fakat bu milletlerin liderleri Atatürk’ten çok ayrı olarak, demokrasinin değerini tehtid edici bir güç olarak gördüler.
Almanya’nın Adolf Hitler‘i özgürlük milletini esarete götürmüş, Atatürk ise esaret altındaki milletini özgürlüğe kavuşturmuştur.
İtalya’nın Mussolini‘si, sivil olduğu hâlde başkomutanlık sevdasına düşmüş; buna karşılık Atatürk, askerlik görevinin bittiğine inandığı anda sivil hayata geçmiştir.
Lüzum Hitler, gerekse Mussolini toprak kazanma hırsları ile komşularının haklarına tecavüz etmişler ve bir imparatorluk sevdasına kapılmışlardır.
ATATÜRK ise bunun bütün tersini yapmış; bir imparatorluktan bir halk çıkarmıştır.’der.
Lord Kinross : Benim ülkemin en büyük adamlarından biri olan Winston Churchill, “Atatürk’ü I. Dünya Savaşı ve sonrasının en büyük dört-beş simasından biri olarak” anlatır. Churchill, O’ndan “Türk Milletinin önderi, büyük bir asker olarak Savaşçı Prens” diye söz etmiştir.
1938’de sanatçı John Spencer-Churchill’in eski eşi “Angela Mary Culme-Seymour” ile evlendi. 1942’de eşinden boşandıktan sonradan eşcinsel olduğunu açıkça ortaya koydu.
Yazdığı Kitapları :
1954 – Within the Taurus: A Journey in Asiatic Turkey
1956 – Europa Minor: Journeys in Coastal Turkey (Küçük Avrupa,Türkiye Kıyılarında Geziler)
1960 – Atatürk: The Rebirth of a Nation (Atatürk : Bir Milletin Her Yerde Doğuşu)
1965 – Atatürk: A Biography of Mustafa Kemal, Father of Modern Turkey
1966 – Portrait of Egypt (Mısır’ın Portresi)
1967 – Windsor Years: The Life of Edward, as Prince of Wales, King, and Duke of Windsor
1968 – Between Two Seas: The Creation of the Suez Canal
1977 – Ottoman Centuries: The Rise and Fall of the Turkish Empire (Osmanlı : İmparatorluğun Yükselişi ve Çöküşü)
